Müziğiyle, şiirleriyle ve fotoğraflarıyla 90’lı yıllardan bu yana kalbimizde özel biriz bırakan Umay Umay sevenleriyle Kadıköy JiSanat’ta buluştu.
Sanatçı, sahne fobisinden kırmızı sevgisine, hayat kardeşim dediği Kazım Koyuncudan aşk tanımına kadar her şeyi konuştu. Hayranların kimi zaman kahkahalarıyla kimi zaman gözyaşlarıyla eşlik ettiği söyleşide müzik sektörüyle ilgili samimi açıklamalarda bulundu: “Artık müzik sektörü porno sektörüdür. İlgi duyduğum hiçbir popo yoktur.”
Haber ekibimizin katıldığı söyleşiden sizin için seçtiğimiz soru ve yanıtları:
Biz sizi ne zaman canlı dinleyebileceğiz?
Niye? Şuan konuşmamız bakışmamız daha şarkılı bir şey değil mi? Sahne fobim var yıllarca evimden, odamdan çıkmadım yasımı tuttum. Çok ağır şeylerdi bunlar her babayiğidin yaşayabileceği kaldırabileceği şeyler değildi bunlar. Sahneye çıkarım ama ne zaman bilmiyorum. Kitap yayınlamak televizyona çıkmak çok zor imkansız hatta. Bunları niye çok önemsediğinizi anlamıyorum. Yeni bir kitap… N’apacaksınız yeni bir kitabı, eskisi elinde hatim etmiş de değilsin.
En sevdiğiniz müzik tarzı nedir?
En sevdiğim müzikler var. Rock, Metal ve Hiphop’a çok yakınım. Hala küçük bir kız gibi Rock ve sert müzikler dinliyorum. Tavırlı sanatçıları dinliyorum. Dünya çok büyük bir sıradanlık peşinde. Beyonce’un Shakira’nın kıçını bize dayayarak pornoya çevirdiler müziği. Artık müzik sektörü porno sektörüdür. İlgi duyduğum hiçbir popo yoktur.
Tuna Kiremitçi’nin projesini çok beğendim özellikle Pamela’yla söylediği şarkıyı. Şarkı başka bir form. Müzik yapmak şarkı yapmak çok zordur. Tuna Kiremitçi sanırım bunu biraz kırdı ve şarkı yaptı çok beğendim.

Processed with VSCO with a6 preset
Yazmaya nasıl cesaret ediyorsunuz yazdığınız kişilerin okumasından çekinmiyor musunuz?
Bir erkeğe oturup açık saçık şeyler yazmaya utanırım. Duygu olarak da utanmışımdır. Çok gizli gizli sevdiğim gizlediğim olmuştur ama edebi olarak bir şey üretmeye başladığınız zaman gözünüze erkek çoluk çocuk anne baba hiçbir şey gelmiyor. Benim yazdıklarım bir erkeğe ya da kadına yazılan metinler değildir. Benim kağıtla aramdaki meselem. Kitap yazmak yazdıklarınızı yayınlamak bunu, ona buna yazılmış demek o metinleri biraz küçümser.
Yazmayı sevdiğiniz bir yer var mı?
Bunu çok arzu ettim, gittim kendime kocaman çalışma masası aldım. Ama o masanın üstünde sadece sokağı iyi görmek için yatıyorum. Sırtüstü yatarak yazıyorum. Sayıklayarak yazıyorum. Duvarlardan çok etkileniyorum. Beni tahrik eden bir doğa yok. Tavan ve duvara bakarak yazıyorum. Artık tablo falan asamıyorum hatta.
Kahramanınız kim?
Annem. Her zaman annemdi benim kahramanım.

Processed with VSCO with a4 preset
Fotoğrafla ilgili ilk buluşmanız ne zaman başladı ve kitap kapaklarıyla ilişkisi nasıl oldu?
Sergi de açmadığım için o konuda da sosyalleşemedim. Galericilerle uğraşamadım o yüzden kitap kapaklarında sergiliyorum. Fotoğraf maceram Kazım Koyuncu’nun ölümüyle başladı. Çok büyük şaşkınlıktı bizim için. Şaşırmaktan acıma ulaşamıyordum. Kimseyi görmek istemiyordum. O benim hayat kardeşimdi. Ruhumu bir şeylerle oyalamak zorundaydım. O yüzden birkaç yıl fotoğraf çektim. Her basışımda onunla olmak istiyordum geri dönmesini istiyordum. Her yerde onu hissediyordum. Sergi kabul etmedim ama yayıncım onları çok yayınlamak istiyor. Kartpostal formatında yayınlanacak.
Kırmızı sizin için neyi ifade ediyor?
Keşke bir şey ifade etse. Öyle manyak bir renk ki kırmızı. Ağlasam kırmızı gülsem kırmızı giysem kırmızı. Çılgınca seviyorum onu. Ne görsem kırmızı kalem, kırmızı şeker… Çok şımarık bir tuhaf halleri var. Her halini seviyorum.
1990’lar Siyaset Meydanı’na katılmıştınız. Orada bulunan yazarlar arasında en sert çıkışı yapmıştınız. Bugün olsa yine olsa bu program asi ruhunuz var mı hala?
Orada bir düzeltme yapayım öncelikle. Çünkü beni uyardılar. “En” değil “tek”. Çünkü o tarihte eşcinsel yazarlar bile sesini çıkartamıyorken ben heteroseksüel üstelik 2 çocuk annesiyken buna yeltendim. Çünkü inandığım bir şey. Eşcinsellere yapılan haksızlıklar çocukluğumdan beri beni çok üzen şey. Ben çocukluğumdan 2-3 tane yaşadığım yerde eşcinsel çocuk hatırlıyorum feci şeyler yapılıyordu onlara. O zamandan beri çok tepkiliyim. Çocuklarının utanmasını korkmasını laf işitmesini göze alarak eşcinselliği savunan tek insandım. Benim tarihimde kimse böyle özel şeyleri konuşamıyordu.

Processed with VSCO with a5 preset
Umay Umay çok iyi bir teknoloji kullanıcısı. Fanlar için de erişim daha kolaylaştı. Sizin açınızdan nasıl bu durum?
Ben Twitter’dan çok mutluyum, dünyayı izliyorum. İyi yayınlar, güzel insanlar izliyorum. Benim için bir sanatçıya ulaşmak eserine ulaşmaktır. Twitter’dan, Instagram’dan ulaşmak bu o kadar büyük ulaşmak değil. Onun eserlerine ulaşmış eserleriyle hallenmiş iç içe geçmiş ya da kavga etmiş bunlar asıl önemli olan. O anlamda ben daha çok internet dışında tanışıp iletişim kurduğum kişileri çok önemsiyorum. Ama interneti çok seviyorum. Eskiden aile albümleri vardı. Biri birine gittiğinde o albümler çıkartılırdı. Selfie duygusu da yeni bir duygu değil. Mecra değiştirmiş hali.
Aşk çabalayarak olur mu?
Aşk çabalayarak süsleyerek olmaz. Bir duygudur gelir vurur alır gider. Diğer türlüsü ortaya sadece ilişki çıkar. Ben aşklarımı çok uzatamadım. Hiç kimseye çok uzun süre aşık kalamadım. Buna aşk müsait değil. O yüzden ilişki hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Ben aşk bilirim. Kısa sürer çok güzel sürer dünyayı değiştireceğine inanırsın.
Bunları da sevebilirsiniz...
Devamı: Haberler
İnsan Vücuduna 60 Saniyelik Bakış
Vitus'un reklam filminde her yaştan insanın yıllar geçtikçe cildinde yaşanan değişiklikler 60 saniyede gösteriliyor. Bir bebekten, 100 yaşında bir kadına …
Müze turu başlıyor! İlk Durak: Pera Müzesi
Geçmişe doğru yolculuk yapmaya ve Anadolu’nun yaşadığı değişimlere tanıklık etmeye ne dersiniz? Suna ve İnan Kıraç Vakfı Anadolu Ağırlık ve …
Yüz Yogası Yapmayı Denediniz Mi?
Yeni Trend: Yüz Yogası Yoganın zihnimizi, bedenimizi ve ruhumuzu dinlendirmek için önemli bir adım olduğu su götürmez bir gerçek. Peki ya …