Hayatımın üstünde imkânlı kuşlar uçuyor.
“Sokakta giderken, kendi kendime
Gülümsediğimin farkına vardığım zaman
Beni deli zannedeceklerini düşünüp
Gülümsüyorum.”
Merhaba, gülücükler sizlere.
İstanbul’un en sevdiğim semtlerinden birinde bir pasaj var. Hazzopulo Pasajı. Geçen hafta sonu canım çok sıkkınken gittim oradaki çaycıya oturdum. Çayımı söyledim, önümde bir şiir kitabı (yanlış anlaşılmasın keyif anlayışım böyle; entelektüel görüntü ve fotoğraf çekmek amacıyla değildi bu yaptığım), bir yandan okuyorum bir yandan da arka fonda çalan Ahmet Kaya şarkılarına eşlik ediyorum. Oturduğum yerde en çok Ahmet Kaya şarkıları çalar çünkü. Neyse, yorucu bir hafta geçirmişim, yirmilik dişimin ağrısı yaşam kalitemi eksi 4809586’lara çekmiş, öyle bir haldeyim. Bahsettiğim yer de kentin en işlek yerlerinden biri. Gelip geçen insanları izledim. İnsanlar çeşit çeşitti. Çoğunun yüzeyseldi karşısındakine bakışı; anlık, geçici, sade ve basit. Kısacık bir ilgiyle dinliyor gibi görünenler vardı hep. İç konuşmalarım dallandı budaklandı. Kendi kendime bir şeyler düşündüm. İnsanın kişiliğinin sadece geçmişine göre değil, geleceğe yönelik hedefleri, tutkuları ve ümitlerine göre de şekillenebileceğini ileri sürdüm. Bizi harekete geçiren, dünyamızı değiştiren ve doğal olarak da davranışımıza yansıyan şeyler bunlar. Ümit, hayal, tutku, kendimize dürüst olmak, pes etmemek… Bu listeyi uzatmayacağım. Daha önceki yazılarımda birçoğundan söz etmiştim.
Benim beynim sürekli “Hayatımı yönlendirmem gerekiyor.” düşüncesiyle dolup taşar, ama ben düşünüp harekete geçemeyenlerden değilimdir. Yaşamak istiyorum ve yaşamak istediğimiz hayata adım atmak için kendimizi tanımamız gerekiyor. Kendimi tanıyorum, ne istediğimi biliyorum. Elimdeki en iyi imkâna şükredip daha iyisi için uğraşıyorum.
20. yy’ın önde gelen psikologlarından Carl Gustav Jung: “Mars gezegenine ulaşmak, kendi kendine ulaşmaktan daha kolaydır.” demiş. Kendime ulaşma çabam beni mutlu ediyor. Gülümsüyorum. Hayatımın üstünden imkânlı kuşlar geçiyor yani. Eğer yapabileceğine inanıyorsan, aklından bile geçiyorsa insan beyni aklından geçene ulaşman için sürekli çözüm üretmeye, kodlanmaya programlanmıştır. Hayat yasalarla yönetilir. Evrene, yasaların oluşturduğu bir düzen hâkimdir çoğu zaman. Fizik, matematik, ekonomi ve insan ilişkilerini kapsayan yasalar. Bilinçli olarak düşünülen her düşünce bilinçdışını etkiler ve bu etki düşüncedeki güç ve arzunun derecesine bağlı olarak eyleme dönüşür. Hayatın hiçbir biçimde değişmeyecek bir yazgı olduğuna, kontrolün asla kendilerinde olmadığına inanan insan sayısı azımsanamayacak kadar çoktur. Sık sık “Bunlar başıma niye geldi?” diye sorup dururlar. Başlarına gelen şeyleri kötü kaderlerine bağlarlar. Batıl inançları vardır: “Kısmetsizliğimden neye elimi sürsem dağılıyor.” Derler. Düzenleyin artık şu düşüncelerinizi, düşlerinizi… Kendinize verdiğiniz emirleri değiştirmekle başlayabilirsiniz mesela. Kendinizi seçin yani. Ondan sonra gerisi gelir. Gülümsemek bulaşıcıdır, edebiyat çok güzeldir. Gülümsemek içten gelir. O yazgının harekete geçmemiz için yazıldığını düşünün ne bileyim. Zamanın akışında asıl ihmal etmememiz gereken kendiliğimiz ve gerçek benliğimizi özgür kılmak çünkü. Aklımızdan geçiyorsa, imkânlı kuşlar uçuyor demektir. Sen ne istiyorsun? Sen bunun için ne yapacaksın?
Düşünmelidir insan, sorgulamalıdır. Araştırmalı, sorular sormalıdır. Cevapları bulmak için incelemelidir, sömürmelidir her imkânı. Empati kurabilmeli, yaşamını ele alabilmelidir. Öz saygı eksikliği yaşayan herkeste kendini kabullenmeme gerçeği vardır. Özüne inebilen insan sahiptir o kuşlara.
Bunları da sevebilirsiniz...
Devamı: Özge Akıncı - Binbir Gece Terapileri
Pes Etmek Üzereysen, Neden Başladığını Düşün
Bulutlara post-it yapıştırdım; unutursam her gökyüzüne baktığımda hatırlayacağım: Yüksek enerji vücudumuzda dolaştığında ne olur? Mutluluk olur. Hiçbir şey iyi ya …
GELECEĞİN ENDİŞELERİ “ŞU AN”IMI ÇALDI
Bazen kafamın içi karşımdakine anlatmak istediklerimle dolup taşıyor. Zihnim hayal edilemeyecek genişlikte bir orman gibi. Bir sürü imge, manzara, çiçek, …
Enstrümansız ”Kafa içi Bıdı Bıdı” Orkestrası
Mükemmel insan mı olmak istiyorum? Hayır, Allah korusun. İnsanların mükemmel olabileceğine dair mantıksızlıkla mutlu olmak mümkün değil. Ne ucube bir …